-Bir yılan 3 yıl uyuyabilir. -Bal bozulmayan tek gıdadır. -Ördeğin sesi yankı yapmaz. -Denizyıldızlarının beyni yoktur. -Üzüm mikrodalga fırında patlar. -İnsan yılda en az 1460 rüya görür. -İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır. -Karınca iki hafta su altında yaşayabilir. -İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar. -Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar. -Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır. -"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur. -Dünyada insanlardan daha çok tavuk var. -Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir. -İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır. -Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz. -Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var. -Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar. -Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur. -El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar. -Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor. -Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz. -Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar. -Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır. -Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor. -Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer. -Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder. -Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır. -Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır. -13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz. -En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur. -Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir. -Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü. -İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner. -İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir. -Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır. -Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor. -ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır. -Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız. -Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır. -Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez. -Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı. -1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu. -Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller. -Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar. -Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır. -Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir. -Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür. -İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz. -Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır. -Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış. -En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer. -Kirpiler suda yüzer. -Salatalığın yüzde 96'sı sudur. -Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır. -Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir. -Çocuklar baharda daha fazla büyüyor. -Sigara çakmağı kibritten önce bulundu. -Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır. -Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir. -Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır. -Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır. -Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6. -Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69. -İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır. -Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır. -Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar. -Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur. -Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı. -Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962) -Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır. -Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur. -Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur. -Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler. -"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir. -(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor. -Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter. -Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor. -Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız. -Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır. -Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir. -ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor. -Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır. -Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor. -Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır. -Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir. -Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır. -Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır. -En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur. -Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür. -Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur. -Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch. -Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir. -ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır. -Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. -Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor. -Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır. -En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre) -1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi. -Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur. -Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir. -Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.

Depresyon çökkün duygu durumudur. Çökkün duygu durum ve kişinin daha önce ilgilendiği etkinliklerden ilgisini çekmesi, artik zevk alamaması, depresyonun önemli belirtileridir. Depresyondaki bir kişi ümidini kaybetmiştir; kendisini ve içinde bulunduğu çevreyi bomboş, anlamsız, zevksiz, değersiz hissedebilmektedir. Bu durum ruhsal bir acı gibi tanımlanabilmektedir. Kişiler artik ağlayamadıklarından yakınmaktadırlar. Enerji kaybı, okul ve iste başarısızlıklar, sorumlulukları yerine getirememe, yeni islere girişmekte isteksizlik, uykusuzluk Devamını Okumak İçin Tıklayınız …

18. yüzyıldaki bir deniz savaşında en çok denizciyi ne öldürmüştür? Adi bir kıymık. Hollywood filmlerinde gösterilenlerden farklıolarak 18. Yüzyılda kullanılan gülleler aslında patlamıyordu. Bunlar geminin gövdesini parçalayarak kocaman tahta kıymıkların yüksek bir hızla güvertede uçuşmasına neden oluyordu; bu kıymıkların isabet ettiği denizciler de ağır yaralar alıyordu.

1600 yıllık kuru fasulye bulundu Gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Muğla’nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Gümüşlük Beldesi'nde devam eden Antik Myndos Kenti kazıları çerçevesinde, Tavşan Adası’nda gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Kazı çalışmaları sırasında İ.Ö 4'üncü yüzyıla ait tapınak temelleri bulunduğu kesinleşti. Bulunan eserler arasında Roma İmparatoru Agustus'un, o dönem bölgede yaşanan büyük depreme yardımını anlatan taş yazıt, hamam, ayazma, tapınak, su kanalları, pişmiş topraktan yapılmış kap kacaklar, sikkeler, cam eşya parçaları ve iskeletler bulunuyor.

Ay nasıl kokar? Anlaşıldığı kadarıyla barut gibi. Ay’da yalnızca on iki kişi yürüdü ve bunlardan hiç biri özel uzay giysileri nedeniyle Ay’ı koklayamadı. Ancak Ay yüzeyinden kabine döndüklerinde yanlarında bu tozlardan bol miktarda sürüklüyorlardı. Astronotlar Ay’daki toprağın kara benzediğini, barut gibi koktuğunu ve tadının çok kötü olmadığını söylediler. Bu toprak büyük ölçüde, Ay’ın yüzeyine çarpan göktaşlarının yol açtığı silikon dioksitten meydana gelmektedir; bunun yanısıra demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de içerir.

Çıplak gözle kaç galaksi görülebilir? Beş bin? İki milyon? On milyar? Hayır, dört tane görebiliriz. Aslında oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan bir tanesi de içinde bulunduğumuz Samanyolu’dur.

Dünyanın en büyük şehri hangisidir? Resmi olarak Honolulu... . Hawaii eyaletinde 1907’de çıkarılmış bir yasaya göre Honolulu Şehri ve Honolulu İdari Bölgesi (County) aynı yeri ifade ediyor bu Honolulu şehrinin Büyük Okyanus’ta 2,400 km boyunca uzanan Kuzeybatı Hawaii adalarının kalanını da kapsadığı ve 5,509 km2’yle en büyük yüzölçümüne sahip şehir olduğu anlamına geliyor. Dünyanın en kalabalık şehri ise 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km2lik yüzölçümüyle Mumbai’dir: Km2 başına 29,042 kişi! Eğer bütün anakent alanı dahil edilirse en kalabalık şehir, 13,500 km2 üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişiyle Tokyo olur.

Şu ana kadar yaşamış en tehlikeli hayvan hangisi? Bu sorunun cevabı açık ara sivrisinek...Şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısını (muhtemelen 45 milyar kadar) dişi sivrisinekler tarafından öldürdü. Günümüzde bile her 12 saniyede bir kişi sivrisineklerden kaynaklanan sebeplerle hayatını kaybediyor.

En yüksek dağ nerede? Dünya’da değil, Mars’ta... Dev volkan Olympus Dağı (Latincede Olympus Mons) güneş sistemindeki ve bilinen evrendeki en yüksek dağdır. 22 km yüksekliğindeki Olympus Dağı Everest’ten üç kat daha yüksek. 624 km genişliğindeki bu dağ Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.

Evrendeki en soğuk yer nerededir? Finlandiya’da. Helsinki Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekip 2000 yılında bir rodyum parçasını, mutlak sıfırdan (-273oC) derecenin on milyarda biri kadar daha yüksek bir sıcaklığa kadar soğuttu.Laboratuarlarda oluşturulan bu son derece düşük sıcaklıklar dikkate değerdir. Derin uzayda bile sıcaklık -245oC’nin altına nadiren düşer. Bunun bilinen tek istisnası, Avustralyalı gökbilimciler tarafından 1979’da saptanan Bumerang Nebulası’dır. Bu nebula bir bumeranga (ya da bir papyona) benzer. Merkezinde, Güneş’ten üç kat daha ağır, ölmekte olan bir yıldız vardır.

Evren ne renktir? Resmi olarak bej rengindedir. 2002 yılında, Johns Hopkins Üniversitesi’nden Amerikalı bilimciler, Avustralya Kırmızıya Kayan Galaksileri İnceleme Kurumu’nun topladığı 200,000 galaksi ışığını inceledikten sonra evrenin soluk yeşil renkte olduğu sonucuna vardılar. Ancak birkaç hafta, hesaplamalarında bir hata yaptıklarını ve evrenin aslında daha çok köstebek derisi renginin kasvetli bir tonu olduğunu itiraf etmek durumunda kaldılar.

Fillerin ilginç sırrı Bilim adamları, fillerin bacaklarının dört çeker araç tekerlekleri gibi hareket ettiğini söyledi. Londra Üniversitesi Kraliyet Veteriner Kolejinde görev yapan John Hutchinson ekibi tarafından yapılan araştırmada, fillerin yürüyüşü ve koşuşu özel kameralarla gözlemlendi. Araştırmalarının sonucunda fillerin bacaklarının dört çeker bir arazi taşıtının tekerlekleri gibi hareket ettiğini gören bilim adamları, bunun hayvanın her bacağını hız kazanmak ve fren yapmak için kullanabildiği anlamına geldiğini belirtti. Daha önce 4 ayaklı tüm hayvanların ön ayaklarını fren, arka ayaklarını ise hız kazanmak için kullanmak suretiyle bacakları arasında iş bölümü yaptığı düşünülüyordu. Ancak araştırmanın sonucu, bunun filler için geçersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları filleri 4 ayaklı diğer hayvanlardan ayıran bu hareket özelliklerinin, onların iri gövdelerinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.

İlk Amerikan Başkanı kimdir? Peyton Randolph... Randolph, George Washington’dan önceki on dört Kıtasal Kongre (ya da “Kongre’de Biraraya Gelmiş Birleşik Devletler”) Başkanının ilkiydi. Kıtasal Kongre, şikayetlerini İngiliz Tahtı’na iletmek için 13 koloni tarafından oluşturulmuş müzakere organıydı.

Roma yanarken Neron ne yapıyordu? Kesinlikle yanan şehri seyrederken lir çalıp şarkı söylemiyordu. Yangın çıktığı sırada Neron yangının 56 km uzağında, deniz kenarındaki yazlık evindeydi. Neron haberi alınca hızla Roma’ya gitti ve yangın söndürme çabalarının sorumluluğunu üstlendi.

Bir kırkayağın kaç tane ayağı vardır? Kırkayak kelimesi, Latince “yüz ayak” anlamına gelen centipeda kelimesinden gelmektedir. Kırkayaklar yüz yılı aşkın bir süredir kapsamlı bir biçimde incelenmelerine karşın tam olarak yüz ayağa sahip bir örneğine rastlanmamıştır. Türkçe’deki adlarına bakarak bu hayvanların kırk ayaklı oldukları da söylenemez.

İstasyon

Bilgistasyonu

tavsan

Tavşan Bakımı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Tavşanlarda bakım hayati bir önem taşımaktadır.Beslenmeyi birkaç faktör etkilemektedir.Bu yüzden aşağıda belirtilen her başlığa uyulması ile dengeli bir beslenme gerçekleştirilebilir.

ORTAM: Tavşanların bulunduğu ortam çok gürültü içermemelidir.Özellikle ani gürültülerden uzak durulmalıdır.Bu ani gürültüye örnek verecek olursak çekiç ile bir şeye vurulması,sert bir cismin yere atılması,bir kitap yada defterin uzaktan masaya atılmasında ortaya çıkacak sesler tavşanları oldukça rahatsız etmektedir.Tabii bu tip rahatsız edici seslerin devamlı olması tavşanları strese sokacak ve hastalanmalarına sebep verecektir.

Tavşanların bulunduğu ortam sıcaklıkları da önemlidir.tavşanlar 10-30 derecelerde tutulmalıdır.(doğada ne yapıyorlar diye sormayın.çünkü evde beslenilen tavşanların 10-20 yıl önceki akrabaları bile doğada yaşamıyorlardı).Optimum sıcaklık ise 15-25 dereceler arasıdır.Bu çevre sıcaklığına önem verilmesi gerekiyor.Çünkü kışın balkonda tavşan bakmaya çalışan kişiler olabiliyor.Çevre sıcaklığı yazın çok olan bölgelerde öğlen vakti su ile tavşanın kulaklarının ıslatılması onu biraz daha rahatlatacaktır.

SU: Tavşan beslenmesinde ülkemiz insanları için önemli olan diğer bir konuda tavşanların su içme problemidir.Hala bazı çevreler tavşana su verilmesine gerek yok gibi söylemlerde bulunmaktadır.Bu söylemlerin tam aksine tavşanlara ,günlük olarak temiz ve soğuk olmayan su verilmelidir.Tavşanların suyuna herhangi bir şey katılmamalıdır.Tavşanların koku alma kabiliyetleri çok gelişkin olduğu için sularına herhangi bir şeyin katılması,su tüketimlerini azaltacaktır.

HİJYEN : Tavşanların tutulduğu kafes veya herhangi bir bölme belirli periyotlarda temizlenmelidir.Genelde kafeste bakıldığı için kafes ile birlikte yemlik-suluk ve diğer ekipmanların temizliği de aynı periyotta gerçekleştirilmelidir.Tavşanlar bakıldıkları kafeste genelde bir yere dışkı ve idrar bırakırlar,bu özellikleri nedeni ile tuvalet alışkanlığı verilebilmektedir. Tek yere dışkılama ve idrar yaptıklarından, bu bölgeye daha fazla kuru saman koyulması gerekmektedir.Her temizlik periyodunda bu kuru saman atılıp yerine yenisi koyulur.Kafes ve ekipman temizliği yapılırken belirli oranda sulandırılmış ve tavşana zararı olmayan dezenfektanlar kullanılmalıdır.Bu uygulamadan 15 dakika sonra bol su ile kafes ve ekipmanlar durulanmalıdır.
Tavşanlara banyo yaptırılmamalıdır. Tavşanlar günlük olarak kendi temizliklerini çok iyi yaparlar. İyi bir gözlemci bunu rahatlıkla fark edecektir.

 

YAVRU TAVŞANLARIN BESLENMESİ

tavşan yavruları için besleme anne sütünü yeteri kadar alması ile başlar.Yavru bir tavşan annesinden 30 ila 45 gün süt emmesi gerkmektedir.Burada onların yeteri kadar süt emmeleri çok önemlidir.çünkü anne sütü ile gerekli bağışıklık elemanlarını almaktadırlar.yavrular bu bağışıklık elemanlarını anne sütü haricinde başka hiçbir besinden alamazlar.Burada süt sadece tavşan sütü olmalıdır.yani yeni aldığınız yavrunuz erken sütten kesildi ise yavrunun süt ihtiyacı var diye inek sütü verilmemelidir.Çünkü inek sütü ile tavşan sütü, kompozisyon açısından büyük farklılıklar içerir. ve bu farklılıklar yavru tavşanlara zarar verir.

tavşan yavruları 15 günlük olduktan sonra anne sütü ile beraber kuru yonca-kuru saman ve pelet yem tüketmeye başlarlar.bu yüzden aldığınız yavru çok küçük ise ona bu tip gıdalar verilebilir.kuru yonca-kuru saman bulunamadığı zaman yonca unlu pelet yemlerde aynı faydayı sağlayacaktır.eğr bu yemler olmadığında tavşan dışkısında yumuşamalar başlar.

yavru bir tavşan 1 aylıkken sütten kesildiği zaman ortalama 400 - 600 gr canlı ağırlığa sahip olur.Onu aldığımızda ağırlığını kontrol ederek erken sütten kesilip kesilmediğini anlarız.erken sütten kesilen bir yavruya daha itinalı yaklaşmamız gerekecektir.

Tavşanların beslenmesinde diğer bir noktada onlara sebze ve meyva vermenin zamanıdır.Bu besinler sulu gıda olduklarından 3 aylık yaştan önce verilmeleri uygun olmaz.çünkü sindirim sisteminin gelişimi tam olarak gerçekleşmemiştir.tavşanımız 3 aylık olduktan sonrada ancak hafta 1-2 kez bu besinler verilebilir.bunların hergün verilmeside uygun değildir.

 

TUVALET EĞİTİMİ

Tavşanlarda tuvalet eğitimi olur mu acaba diye bir çok kişi düşünebilir.Evet böyle bir eğitim verebilmek mümkün.Öncelikle burada tavşanımızın yaşıda önem kazanıyor.Tavşanlar 3 aylıktan önce aldıkları eğitimleri tam alamıyorlar.Yani iyi bir eğitimin verilebilmesi için tavşanımızın 3 aylık bir yaşı geçmesi gerekiyor.Bu yaştan önce tabii alıştımalara devam etmeliyiz.Ama eğitimin sonuçlarını 3 aylık bir yaştan sonra alabiliriz.

Tavşanlara tuvalet eğitimi verirken bilmemiz gereken bazı şeyler var.Tavşanlar stres olduklarında dışkılama eğilimi göstermektedirler.Onu kafesinin dışındayken fazla strese sokmamalıyız.Bize alışması için zaman tanımalıyız.Özellikle başlangıçta bize gelmekten,kucağa alınmaktan hoşlanmayabilirler.Bu yüzden o bize gelmeden,kucağımıza çıkmayı kendi istemeden onu zorlamamalıyız.Bir süre sonra zaten kendisi bize gelmeye çalışacaktır.Aksini yaptığımız sürece tavşanımız strese girecek ve olduğu bölgeye dışkılamaya çalışacaktır.

Normalde tavşanlar kafeslerinde bir bölgeye tuvaletlerini yapma eğilimindedirler.Ona bir tuvalet kabı aldıktan sonra içine bir miktar talaş koymalısınız.Daha sonra kafesinin içindeki dışkıları bu kaba koyun.ayrıca bir kısım talaşıda idrarı ile ıslatarak bu tuvalet kabının içine koyun.Bu uygulamayı tuvalet kabına yapıncaya kadar uygulamalısınız.Tavşanınız ilk olarak size geldiğinde tuvalet eğitimini tam almadıkça,kafesinin dışarısında fazla dolaşmasına izin vermeyin.Mesela günlük olarak kafesinin kapısını açık bırakın 1-2 saat,kafesinden dışarı çıkması içinde onu zorlamayın,bırakın o istediği zaman dışarı çıksın.

tavşanınızın kafesinde de yemliği biraz yüksek bir yere takın.Yoksa tuvaletini bu kaba yapma eğilimine girebilir.Eğer tuvaletini buraya yapmaya başladı ise,bu kabı tuvalet kabı olarak kullanmaya devam edin.yem koymak için başka bir kap kullanmaya başlayın.

 

TAVŞANLARDA BESLENME


Tavşanların sindirim sistemi diğer evcil hayvanlarımızdan farklılık göstermektedir. Bu farklılık onların besinlerden, özellikle sekumlarında( kör barsak) ki fermentatif karakterli mikroorganizmalar sayesinde yararlanmalarından kaynaklanmaktadır.Tavşanların besinlerden optimum yarar sağlayabilmeleri için sekumlarında istenilen düzeyde bir mikroorganizma topluluğun sağlanmış olması gerekmektedir.Bu topluluğun sağlanması da yavru tavşanların sütten kesilmesinden hemen sonra başlar.Yani sütten kesimden sonraki yavru tavşanların beslenmesi onların hayatının geri kalanını direkt etkilemektedir.Bu dönemdeki herhangi bir yanlış beslenme geri dönüşü olmayan defektlere yol açar.Diğer evcillerimizin mama çeşitlerine bakıldığı zaman,erişkin ve yavru hayvanların mamalarının farklı olduğunu görürüz.Aynı durum tavşanlarda da söz konusudur.Bu yüzden tavşanlara mama alınırken onun yaşı göz önünde bulundurulmalıdır.

Tavşanlara verilecek gıdalardan bahsedecek olursak,sütten kesilen yavrulara verilecek gıdaların nem oranı çok düşük olmalıdır.Bunun nedeni yine sekumlarında ki mikroorganizma topluluğu ile ilişkilidir.Yüksek nem içeren gıdalar tavşanların sekumlarında daha farklı mikroorganizmaların gelişmesine sebep olmakta ve istenilen mikro flora düzeyi gelişememektedir.Bunun sonucunda tavşanlarda ishal gelişmektedir.Özellikle genç yaşlarda beslenme bozukluğuna bağlı gelişen ishal olgularında yavruların kurtulma şansı çok düşük.Bu yüzden sütten kesimden sonra nem oranı çok düşük kuru ot ( kuru yonca-kuru saman) ve pelet yem verilmesi gerekmektedir.

Beslenmede kaba yemin ( kuru ot ) önemi çok fazladır.Bunun birkaç nedeni vardır.Bunlardan biri ; tavşanların mideleri incelendiği zaman kas yapılarının çok zayıf olduğu gözlenmektedir.Bu nedenle midede biriken yem bloğu barsaklara kolayca itilememektedir.Bu bloğun barsaklara itilebilmesi için mideye yeni bir yemin girmesi gerekmektedir.Bu durumda tavşanlar sürekli bir beslenme içindedirler.Mideye sürekli pelet yem girişi de sindirim sistemini yormaktadır.Burada devreye ağırlıkça hafif hacimce yüksek kapasiteli kuru otlar girmektedir.Kaba yemlerin sekumda fermente edilmesi ile de, vitamin ( özellikle B ve K ) ve protein emilimi sağlanır.Tavşanlar kaba yem olarak kuru yoncayı büyük bir iştahla tüketirler.Kuru yoncanın diğer bir avantajı da vitamin A açısından zengin oluşudur.Vitamin A? da yavruların gelişim dönemlerinde ki en önemli elemanlarından biridir.Asla unutulmaması gereken olgu,bu otların yaş olarak verilmemesidir. Kuru yonca bulunmadığı takdirde,yonca unlu pelet yemler ilede uygun bir beslenme sağlanmış olur.

Tavşanların diğer yem ihtiyacı yukarıda da belirttiğim gibi pelet yemlerdir.Hayvanlarda pelet yem verilmesinin nedenlerinin en başında,yemin homojen bir şekilde dağılmış olmasıdır.Tabii bu da dengeli bir beslenme demektir.Tavşanlara karışık yem verildiğinde içerisinden hoşuna gidenleri seçerek yediği gözlemlenebilir.Bu durum sadece tavşanlara özel değil,bütün evcillerde gözlenen bir durumdur.Kedi-köpek mamaları da bu yüzden homojen bir yapıya sahiptir.Son olarak, tavşanlara günlük taze su verilmesi unutulmamalıdır.

 

TAVŞANLARDA TIRNAK BAKIMI

Tavşanlarda tırnak bakımı periyodik yapılması gereken işlerden birisidir.Doğada tavşanların ayakları sürekli sert zemine bastığından ve kazınma hareketi yaptığından tırnakları aşınmaktadır.Ancak evimizde bu durum tam tersi bir durum gösteriyor.Bu yüzden zamanla tavşanımızın tırnakları uzamaktadır.Bu yüzden belirli sıklıklarla tavşanımızın tırnağını kesmemiz gerekmektedir.Kesmediğimiz takdirde normalden fazla bir uzama göstericek, zamanla yanlış yere basma ve tırnak kırılmaları sonucu ortopedik problemler ortaya çıkacaktır.Ayrıca uzun tırnaklar bize de zarar vercektir.

Tavşanlarımızın tırnaklarını incelediğimizde gözlenen iki bölüm vardır.Bunlar canlı ve ölü kısımların olduğu bölümlerdir.tırnak kesimi yapacağımız zaman canlı dokunun 0.5-1 cm önünden makasla kesilmesi uygundur.Burada gabiotan tipte tırnak makasları kesim açısından uygundur.

 

KAFES UYUMU

Tavşanlar için kafesleri çok önem taşımaktadır.Bunun nedeni ise kafeslerinde kendilerini güvende hissetmeleridir.Sığındıklarını ve saklandıkları güvenli bir yer olduğunu kabullenmeleri gerekmektedir.Tavşanların kafeslerini sevebilmeleri için buna ihtiyaçları vardır.Bu sebeblerden ötürü onu kafesinden çıkarırken veya içeri sokarken zorlamamalıyız.Bu hareket onun kafesine olan güvenini zedeleyecektir.Tavşanımızı iyi bir şekilde eğittiğimizde onu istediğimiz zaman kafesinin içerisine girmesini sağlayabiliriz.Bu eğitimlerde sevgi ve sabır çok önemlidir.Birde tavşanımızın yaşı eğitimde önem taşımaktadır.Tavşanımızın eğitimi tam olarak alıgılayabilmesi için en az 3 aylık bir yaşta olmalıdır.Bu yaştan önce verilen eğitimler tam istenildiği bir düzeye gelememektedir.Bu yüzden hem kafesine alışması hemde eğitime hazılanması açısından 3 aylık oluncaya kadar o istemediği sürece kafesinden çıkarılmaması gerekmektedir.Kafesin kapağı açık olduğunda zaten o istediği zamanlarada dışarı çıkacaktır.Ama kafesin kapağının açık olmasına dikkat etmeliyiz,çünkü dışarda korktuğunda hemen saklanacak yer arayacak ve büyük bir ihtimalle kafesine koşacaktır.

Tavşan besleyenlerinde fark ettiği bir durum,tavşanların ışığı az olan yerleri sevmesidir.Evde de genellikle karanlık yerleri çok severler.Bu yüzden kafeslerindede kapalı bir ortamın olması onları mutlu edecektir.tavşanımızın kafesine böyle kapalı bir tavşan evi koyabilirsiniz.

 
Bilgistasyonu bugün 9 ziyaretçi (10 klik) tarafından ziyaret edildi.


Copyright © 2010 Bilgistasyonu » İletişim | » Tüm Servisler | » Reklam Ver | »Site Politikası | » Ziyaretçi Haritası

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol