Bilgistasyonu
genclik ve kapitalizm
Gençlik ve Kapitalizm
1. İlke:
Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi ve sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
2. İlke:
Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir
3. İlke:
Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
4. İlke:
Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5. İlke:
Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6. İlke:
Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
7. İlke:
Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
8. İlke:
Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9. İlke:
Çocuklar her türlü istismar, ihmal, ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
10. İlke:
Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.
Çocuk hakları evrensel bildirgesi 20 Kasım 1959'ta Birleşmiş Milletler genel kurulunda kabul edilmiştir.10 maddelik açılım ülkemizde de resmi gazetede yayınlanmıştır.
Sonsuz maviliğin ellerime doğduğu zamanın kendisiyim
Utanıyorum hayatta kollarıma güneşi tutsak etmeyin
Ben dünya çocuğuyum,
Yaşamak istiyorum.
Gözlerimin derinliğine
Silahlar koymasanız
Yaşamak adına
Sonsuzluk bayrağını
İstemek
Benim en doğal hakkım.
Bu bir miras
Mitolojiden hayata
Hayattan sanata
Dönmeli oyuncaklı dünyamıza.
Dünyanın birçok yerinde çocukların ordu ya da silahlı güçlerce asker olarak kullanılması sadece Afrika'ya mahsus değildir. Ortadoğu,Asya,Latin Amerika'nın bir çok yerinde ve Pasifikte ve onlarca çatışma bölgesinde UNICEF 2007 tahminlerine göre 250.000'den fazla çocuk, ellerine silahlar verilerek öldürmeye ya da ölüme gönderiliyor.Bu küçük çocukların değişik bölgelerde de seks köleliği de dahil olmak üzere birçok olumsuz aktivitede kullanıldığını görüyoruz.Kapitalist sistemde çocuğun bir sömürü aracı olarak ve ucuz emek gücü olarak kullanıldığı bir gerçek. Bugün dünyanın birçok yerinde, özellikle az gelişmiş ülkelerde, büyük kartellerin kurmuş olduğu çalışma atölyelerinde emek sömürüsünün ne derecede olduğunu gözle görülebilir seviyede. Bunların başında Nike, Adidas, Puma atölyelerinde, insanların günde 1 dolara ya da karın tokluğuna çalıştırıldığını ve çalışanlara hiçbir sosyal güvence imkanının tanınmadığını biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki Birleşmiş Milletler mevcut sistemin çıkarına ters gelecek hiçbir çalışmayı da yapmamaktadır. Özellikle UNICEF sadece belli yerlerde basit çalışmalarla sadece kendini kandırmaktadır. Gerçek anlamda çocukların sorunlarına çözüm bulma ve yaşama hakkına değerine layık bir çalışma yapıldığını göremiyoruz.
Ülkemizde de çocuk olmak başlı başına irdelenecek bir konudur. Mevcut ekonomik koşullardan etkilenen çocukların hak ettiği yaşama değeri- bunların başında okuma, sağlık, beslenme geliyor- ve diğer ihtiyaçların erişilebilirliği bölgelere, illere göre eşitsizlik göstermekte. Bugün büyük şehirlerde çalışan ya da çalışmak zorunda olan çocuklarımızın güveni ne durumda? Okula gidemeyen, okullardaki eğitim kalitesi bir yana kız ve erkek ayrımına maruz kalan ve kurdukları hayalleri yaşayamayan çocuklarımız...
Evet bizim çocuklarımız...Başta ekonomik sorunlarla boğuşan ailelerinin sorunlarına ortak olmaktan, hayallerine ne kadar vakit bulabiliyorlar?...