-Bir yılan 3 yıl uyuyabilir. -Bal bozulmayan tek gıdadır. -Ördeğin sesi yankı yapmaz. -Denizyıldızlarının beyni yoktur. -Üzüm mikrodalga fırında patlar. -İnsan yılda en az 1460 rüya görür. -İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır. -Karınca iki hafta su altında yaşayabilir. -İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar. -Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar. -Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır. -"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur. -Dünyada insanlardan daha çok tavuk var. -Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir. -İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır. -Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz. -Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var. -Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar. -Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur. -El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar. -Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor. -Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz. -Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar. -Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır. -Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor. -Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer. -Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder. -Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır. -Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır. -13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz. -En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur. -Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir. -Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü. -İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner. -İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir. -Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır. -Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor. -ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır. -Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız. -Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır. -Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez. -Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı. -1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu. -Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller. -Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar. -Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır. -Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir. -Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür. -İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz. -Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır. -Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış. -En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer. -Kirpiler suda yüzer. -Salatalığın yüzde 96'sı sudur. -Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır. -Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir. -Çocuklar baharda daha fazla büyüyor. -Sigara çakmağı kibritten önce bulundu. -Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır. -Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir. -Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır. -Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır. -Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6. -Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69. -İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır. -Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır. -Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar. -Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur. -Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı. -Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962) -Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır. -Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur. -Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur. -Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler. -"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir. -(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor. -Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter. -Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor. -Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız. -Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır. -Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir. -ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor. -Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır. -Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor. -Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır. -Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir. -Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır. -Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır. -En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur. -Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür. -Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur. -Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch. -Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir. -ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır. -Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. -Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor. -Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır. -En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre) -1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi. -Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur. -Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir. -Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.

Depresyon çökkün duygu durumudur. Çökkün duygu durum ve kişinin daha önce ilgilendiği etkinliklerden ilgisini çekmesi, artik zevk alamaması, depresyonun önemli belirtileridir. Depresyondaki bir kişi ümidini kaybetmiştir; kendisini ve içinde bulunduğu çevreyi bomboş, anlamsız, zevksiz, değersiz hissedebilmektedir. Bu durum ruhsal bir acı gibi tanımlanabilmektedir. Kişiler artik ağlayamadıklarından yakınmaktadırlar. Enerji kaybı, okul ve iste başarısızlıklar, sorumlulukları yerine getirememe, yeni islere girişmekte isteksizlik, uykusuzluk Devamını Okumak İçin Tıklayınız …

18. yüzyıldaki bir deniz savaşında en çok denizciyi ne öldürmüştür? Adi bir kıymık. Hollywood filmlerinde gösterilenlerden farklıolarak 18. Yüzyılda kullanılan gülleler aslında patlamıyordu. Bunlar geminin gövdesini parçalayarak kocaman tahta kıymıkların yüksek bir hızla güvertede uçuşmasına neden oluyordu; bu kıymıkların isabet ettiği denizciler de ağır yaralar alıyordu.

1600 yıllık kuru fasulye bulundu Gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Muğla’nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Gümüşlük Beldesi'nde devam eden Antik Myndos Kenti kazıları çerçevesinde, Tavşan Adası’nda gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Kazı çalışmaları sırasında İ.Ö 4'üncü yüzyıla ait tapınak temelleri bulunduğu kesinleşti. Bulunan eserler arasında Roma İmparatoru Agustus'un, o dönem bölgede yaşanan büyük depreme yardımını anlatan taş yazıt, hamam, ayazma, tapınak, su kanalları, pişmiş topraktan yapılmış kap kacaklar, sikkeler, cam eşya parçaları ve iskeletler bulunuyor.

Ay nasıl kokar? Anlaşıldığı kadarıyla barut gibi. Ay’da yalnızca on iki kişi yürüdü ve bunlardan hiç biri özel uzay giysileri nedeniyle Ay’ı koklayamadı. Ancak Ay yüzeyinden kabine döndüklerinde yanlarında bu tozlardan bol miktarda sürüklüyorlardı. Astronotlar Ay’daki toprağın kara benzediğini, barut gibi koktuğunu ve tadının çok kötü olmadığını söylediler. Bu toprak büyük ölçüde, Ay’ın yüzeyine çarpan göktaşlarının yol açtığı silikon dioksitten meydana gelmektedir; bunun yanısıra demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de içerir.

Çıplak gözle kaç galaksi görülebilir? Beş bin? İki milyon? On milyar? Hayır, dört tane görebiliriz. Aslında oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan bir tanesi de içinde bulunduğumuz Samanyolu’dur.

Dünyanın en büyük şehri hangisidir? Resmi olarak Honolulu... . Hawaii eyaletinde 1907’de çıkarılmış bir yasaya göre Honolulu Şehri ve Honolulu İdari Bölgesi (County) aynı yeri ifade ediyor bu Honolulu şehrinin Büyük Okyanus’ta 2,400 km boyunca uzanan Kuzeybatı Hawaii adalarının kalanını da kapsadığı ve 5,509 km2’yle en büyük yüzölçümüne sahip şehir olduğu anlamına geliyor. Dünyanın en kalabalık şehri ise 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km2lik yüzölçümüyle Mumbai’dir: Km2 başına 29,042 kişi! Eğer bütün anakent alanı dahil edilirse en kalabalık şehir, 13,500 km2 üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişiyle Tokyo olur.

Şu ana kadar yaşamış en tehlikeli hayvan hangisi? Bu sorunun cevabı açık ara sivrisinek...Şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısını (muhtemelen 45 milyar kadar) dişi sivrisinekler tarafından öldürdü. Günümüzde bile her 12 saniyede bir kişi sivrisineklerden kaynaklanan sebeplerle hayatını kaybediyor.

En yüksek dağ nerede? Dünya’da değil, Mars’ta... Dev volkan Olympus Dağı (Latincede Olympus Mons) güneş sistemindeki ve bilinen evrendeki en yüksek dağdır. 22 km yüksekliğindeki Olympus Dağı Everest’ten üç kat daha yüksek. 624 km genişliğindeki bu dağ Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.

Evrendeki en soğuk yer nerededir? Finlandiya’da. Helsinki Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekip 2000 yılında bir rodyum parçasını, mutlak sıfırdan (-273oC) derecenin on milyarda biri kadar daha yüksek bir sıcaklığa kadar soğuttu.Laboratuarlarda oluşturulan bu son derece düşük sıcaklıklar dikkate değerdir. Derin uzayda bile sıcaklık -245oC’nin altına nadiren düşer. Bunun bilinen tek istisnası, Avustralyalı gökbilimciler tarafından 1979’da saptanan Bumerang Nebulası’dır. Bu nebula bir bumeranga (ya da bir papyona) benzer. Merkezinde, Güneş’ten üç kat daha ağır, ölmekte olan bir yıldız vardır.

Evren ne renktir? Resmi olarak bej rengindedir. 2002 yılında, Johns Hopkins Üniversitesi’nden Amerikalı bilimciler, Avustralya Kırmızıya Kayan Galaksileri İnceleme Kurumu’nun topladığı 200,000 galaksi ışığını inceledikten sonra evrenin soluk yeşil renkte olduğu sonucuna vardılar. Ancak birkaç hafta, hesaplamalarında bir hata yaptıklarını ve evrenin aslında daha çok köstebek derisi renginin kasvetli bir tonu olduğunu itiraf etmek durumunda kaldılar.

Fillerin ilginç sırrı Bilim adamları, fillerin bacaklarının dört çeker araç tekerlekleri gibi hareket ettiğini söyledi. Londra Üniversitesi Kraliyet Veteriner Kolejinde görev yapan John Hutchinson ekibi tarafından yapılan araştırmada, fillerin yürüyüşü ve koşuşu özel kameralarla gözlemlendi. Araştırmalarının sonucunda fillerin bacaklarının dört çeker bir arazi taşıtının tekerlekleri gibi hareket ettiğini gören bilim adamları, bunun hayvanın her bacağını hız kazanmak ve fren yapmak için kullanabildiği anlamına geldiğini belirtti. Daha önce 4 ayaklı tüm hayvanların ön ayaklarını fren, arka ayaklarını ise hız kazanmak için kullanmak suretiyle bacakları arasında iş bölümü yaptığı düşünülüyordu. Ancak araştırmanın sonucu, bunun filler için geçersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları filleri 4 ayaklı diğer hayvanlardan ayıran bu hareket özelliklerinin, onların iri gövdelerinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.

İlk Amerikan Başkanı kimdir? Peyton Randolph... Randolph, George Washington’dan önceki on dört Kıtasal Kongre (ya da “Kongre’de Biraraya Gelmiş Birleşik Devletler”) Başkanının ilkiydi. Kıtasal Kongre, şikayetlerini İngiliz Tahtı’na iletmek için 13 koloni tarafından oluşturulmuş müzakere organıydı.

Roma yanarken Neron ne yapıyordu? Kesinlikle yanan şehri seyrederken lir çalıp şarkı söylemiyordu. Yangın çıktığı sırada Neron yangının 56 km uzağında, deniz kenarındaki yazlık evindeydi. Neron haberi alınca hızla Roma’ya gitti ve yangın söndürme çabalarının sorumluluğunu üstlendi.

Bir kırkayağın kaç tane ayağı vardır? Kırkayak kelimesi, Latince “yüz ayak” anlamına gelen centipeda kelimesinden gelmektedir. Kırkayaklar yüz yılı aşkın bir süredir kapsamlı bir biçimde incelenmelerine karşın tam olarak yüz ayağa sahip bir örneğine rastlanmamıştır. Türkçe’deki adlarına bakarak bu hayvanların kırk ayaklı oldukları da söylenemez.

İstasyon

Bilgistasyonu

dogalafetlerkorunmayollari

DOĞAL AFETLERDEN KORUNMA YOLLARI

Hepimizin bildiği gibi yeryüzünde birçok felaketler mevcuttur.Bunların çok küçük kısmı tamamen Doğal ve genellikle engellenmesi mümkün olmayan felaketlerdir.Örnek olarak..

a. Fırtınalar...
b. Yıldırım Düşmesi..
c. Yanardağ Patlamaları..
gibi olaylar gösterilebilir.
Bir kısım felaketler aslında hafif hasarla geçiştirilebileceği halde,insanoğlunun hırsı ve ihtirasıile hareket etmesi yüzünden Ekolojik dengenin bozulması sonucu çok büyük maddi ve manevi zararlara neden olabilmektedir..Örneğin..
a. Depremler..
b. Yangınlar..
c. Erezyon..
d. Su ve Sel Baskınları..
e. Kuraklık..
ve benzeri felaketler söylenebilir. Ayrıca sadece insanoğlunun sebep olduğu felaketler var ki.Onlardan bazıları..
a. Savaşlar..
b. Trafik Kazaları..
c. İş Kazaları..
Görüldüğü gibi,İnsan faktörü birçok felaketler'e neden olmaktadır.Öyle ise, hepimize düşen birinci görev,bahsi geçen olayları oluşmadan önce önlemeye çalışmak ikinci aşamada ise tedbirli,bilinçli ve hazırlıklı olmaktır.Bunu sağlamak için genel hatları ile bütün bu olayları inceleyelim.

1-Fırtınalar (Tufan,Tayfun) : Fırtınalar bilindiği gibi kuvvetli rüzgarlar sonucunda meydana gelen doğal olaylardır.Yağış ile birlikte esen şiddetli rüzgarlar Tufan, kurak ve yağışsız esenler ise Tayfun olarak isimlendirilmektedir.Bu kuvvetli rüzgarlar esnasında hortum tabir edilen helezonik girdaplar ve deniz veya göllerde yüksek dalgalar ve taşmalar meydana gelmektedir.Halen yeryüzündeki ölümlü felaketlerin 1000'de 2'sini fırtınalar oluşturmaktadır.
Emniyet Tedbirleri : Genel acil ikaz sistemi,Bloklar halinde ve sağlam monte edilmiş parçalardan oluşan çatılar yapmak,Kalın cam kullanmak,Dış yüzeylerde fazla aksesuar kullanmamak,Sığınak yapmak,Çevreyi ağaçlandırmak,Taş bloklardan yüksek duvarlı marinalar inşa etmek.
Bireysel Tedbirler : Evde iseniz,Elektrik,Su,Doğalgaz veya Tüpgaz donanımlarını kapatmak,Denize yakın yerlerde mümkün olan en üst noktaya gitmek,Varsa sığınağa gitmek eğer yoksa camlardan ve kapılardan uzak durmak,yere yatmak,uçuşabilecek cisimlerin çarpma tesirini engelleyecek,yastık yorgan gibi şeylerle bedeni emniyete almak.Dışarıda veya Araç içinde iseniz,en yakın sığınağa veya güçlü görünen binaya sığınmak.Denizde iseniz,can yeleği giymek,sahile fazla yanaşmamak,teknenin dışına yakın en emniyetli yere sığınmak.


2-Yıldırım Düşmesi : Bulutlarda yüklü manyetik enerji kutuplarının çakışması sonucu meydana gelmektedir.Bazan bulutsuz ortamlarda'da gene aynı sebebe bağlı olarak yıldırım düştüğü görülmüştür.Yıldırım yüzünden meydana gelen ölüm oranı çok küçük olmakla birlikte, yangınlara sebebiyet verme oranı 1000'de 6'dır.
Emniyet Tedbirleri : Yüksek ve dış yüzeyinde metal oranı fazla olan bina ve yapılarda paratoner tertibatı kurmak.Alıcı görevi gören anten ve benzeri aletlerin uç noktalarının iletken olmayan maddelerle izole edilmesi,Zemin ile direkt irtibatının kesilmesi.
Bireysel Tedbirler : Yağışlı havalarda,aşırı metal bulunan alanlardan ve Ağaçlık alanlardan uzak durmak.Çok fazla yıldırım düştüğü anlarda,mevcut alıcı ve verici aletleri (Telsiz,Telefon,Tv. vs.)kapatmak veya kullanmamaya çalışmak.


3-Yanardağ Patlamaları : Yeryüzü çekirdeğinde mevcut bulunan mağma'nın (sıvı eriyik)ısıdan oluşan basınç sebebiyle,yeraltındaki tüneller vasıtasıyla yerüstüne çıması sonucu oluşmaktadır.Bu tünellerin dünyadaki çıkış noktalarının hemen hepsi bilinmektedir.Tünellerin çıkış noktaları denizlerin altında (özellikle Atlas Okyanusu'ndaki sıradağlarda)mevcuttur.Dünya çekirdeğinin sürekli soğuma eğiliminde olması yüzünden birçok volkan (yanardağ) faaliyetini yitirmiş görünsede,her zaman faaliyete geçme ihtimali mevcuttur.Halen Dünyadaki ölüme sebebiyet oranı 1000'de 2 dir.
Emniyet Tedbirleri : Volkanlara yakın bölgelerde yerleşim alanları oluşturmamak.
Bireysel Tedbirler : Hiçbir surette bu alanların yakınında bulunmamak, eğer oluşmuşsa en uzak ve en yüksek fakat ağaç veya sık bitki örtüsü olmayan bölgeye hızla intikal etmek.


4-Depremler : İnsanoğlunun halen en sık karşılaştığı ve en yıkıcı felaketlerden birinci sırada gelenidir.Son bir yıl içinde dünyada meydana gelen felaketlerde ölen 4.180.000 kişiden % 50’si depremler sonucunda hayatını kaybetmiştir.Yeryüzünün 35-40 Km. Altına kadar uzanan yerkabuğu sürekli hareket halinde olduğundan dolayı kıtalar birbirlerine yaklaşıp,yaslanmakta.Bu yaslanma esnasında oluşan basınç sebebiyle yerkabuğu kırılmakta ve açığa çıkan enerji depremlere sebep olmaktadır.Açığa çıkan enerjinin % 1’i sismik kalan kısmı ise dalga enerjisi olarak kendini göstermektedir.İşte binaların yıkılmasına bu dalga enerjisi sebep oluyor.Enerjinin yeryüzüne çıkmasına kadar geçen süre yaklaşık 100 sn. yani diğer bir deyişle,depremin başladığı noktadan yeryüzü üzerine çıkması 1.5 dk. Civarında sürmektedir.Kabuğun kırıldığı çizgi’ye Fay hattı denilmektedir.Fay hatları,sürekli olarak kırılmaya ve dolayısı ile deprem meydana gelmesine müsaittir.Günümüz teknolojisi ile,yeryüzündeki fay hatlarının tamamının yeraltı haritaları çıkartılmıştır. Maalesef Ülkemizin üzerinde bulunduğu yeryüzü parçasının altında birçok fay hattı mevcuttur ve % 95 gibi korkunç çoğunluktaki kısmı etkilenmektedir.Ortalama her 6 yılda bir ülkemizin herhangi bir yerinde depremlere sebep olmaktadır.Ülkemizde tesbit edilen en yüksek şiddetteki deprem 7.9 olarak tesbit edilmiş olmasına rağmen,bazı kaynaklarda 8.4’e kadar ulaştığı belirtilmektedir.
Emniyet Tedbirleri : Fay hattının tam üzerinde yerleşim alanları,sanayi tesisleri inşaa etmemek,yüksek kalitede,darbeye,esnemeye ve titreşime mukavemetli malzemelerden mamül,statik hesaplamaları olabilecek en yüksek deprem düşünülerek hesaplanmış binalar üretmek,inşaat yapılacak yerin sert arazi parçası üzerine oturmasına dikkat etmek,olabildiğince geniş alanlar içerisinde yerleşim birimleri oluşturmak,çok yüksek ve birbirine çok yakın binalar inşa etmemek,bina temellerinde deprem pabuçları,esneme bağlantıları,kolon çıkışlarında kesinlikle eksik malzeme kullanmamak,kolon filiz demirlerini minimum 16 mm. Kalınlığında beton’un tutunmasını sağlayacak tipteki spiral yüzeyli evsaflı çelikten yapmak,en üst katlarda dahi 12 mm.den daha ince çelik kullanmamak,zemin katlarda perde duvarlar yapmak,üst duvarlarını mümkün olduğunca delikli ve çabuk kırılmaya müsait tuğla yerine prefabrik tabir edilen hazır beton duvarlardan veya sıkıştırılmış ytong tabir edilen briket’ten yapmak,kolon kiriş bağlantılarını kaliteli çelik mamüllerle ve endüstriyel beton ile oluşturmak,kat tabanlarında yapılan çelik hasır aralıklarının sık ve birbirine sağlam akuple edilmiş ve taban beton kalınlıklarının minimum 15 cm. Kalınlığında olmasına dikkat etmek. Etkileşimli bölgelerde,deprem sonrası müdahale edebilecek,kurtarma,söndürme,sağlık,güvenlik,dağıtım,istihdam,istihkam ve defin birimleri oluşturmak,bu birimleri bütün vatandaşların katılacağı sivil teşkilat ve kuruluşlar haline getirmek ve bunları sürekli teyakkuz durumunda hazır tutmak.Bu birimlerin kullanabileceği,makina,edavat,teçhizat ve malzemeyi stoklanmış ve her an kullanıma hazır halde bulundurmak.Olası depremlere karşı önceden senaryolar oluşturmak,oluşturulan bu senaryoları ülkenin çok büyük bir bölümünde aynı anda deprem olacağı varsayılacak şekilde geniş kapsamlı yapmak.Deprem bölgesine yapılacak intikal ve sevkiyatın her türlü olumsuz şart’ta dahi nasıl sağlanabileceğinin planlarını yapmak ve sürekli bu plan ve senaryoları güncelleştirmek,gelişen teknolojinin ürettiği yenilikleri takip ederek stok etmek.Uluslararası kurtarma ve deprem ekipleri ile sürekli bilgi alışverişinde bulunmak bu ekiplerle birlikte geniş kapsamlı deprem tatbikatları yapmak.Deprem sonrası kurtarılabilecek tek bir insan’ın bile bütün bu harcamalardan çok daha değerli olduğu bilincine varmak ve bu bilinci ülke genelinde herkese yaymak.
Bireysel Tedbirler : Öncelikle gerek satın alınan gerekse inşaa ettirilen binalarımızın,statik deprem hesaplarının yapılmış olup olmadığını araştırmak,içeride kolon,kiriş ve duvarların kontrolünü yapmak veya daha emniyetli olması için bir uzmana incelettirerek bilgi ve görüşünden istifade ettikten sonra,bina veya daireyi satın almak veya inşaa ettirmek.Deprem meydana geldiği anda,panik içerisinde kaçmaya çalışmak veya pencere veya balkonlardan atlamak yerine,kapı eşikleri altına sığınmak,sağlam masa,karyola altına saklanmak,küçük veya yaşlıların aynı şekilde davranmasını sağlamaya çalışmak,deprem sarsıntısı geçene kadar beklemek,sarsıntı hasarsız atlatılmış ise,dahili elektrik,su,gaz,doğalgaz ünite ve tesisatlarını emniyete almak,giyinik değil ise giyinmek,kıymetli eşya,para,mücevher,kimlik gibi şeyleri,ilkyardım da kullanılabilecek malzemeleri alarak,sükunetle disiplin içinde binayı terketmek. Büyük şiddetteki sarsıntıdan sonra oluşan ve artçı tabir edilen küçük şiddetli sarsıntıların verebileceği hasarlara karşı etrafında yüksek binalar olmayan açık alanlara intikal etmek.Halihazırda bulunan yaşlı veya çocukların güvenliğini sağladıktan sonra,gücü ve bilgisi yetebilecek insanların deprem bölgelerinde kurtarma çalışmalarına iştirak etmesi.Eğer bina içinde iken yıkıntı olmuş veya enkaz altında kalınmış ise,öncelikle bedeninizi kontrol etmek,etrafı keşfetmeye,sizinle birlikte enkaz altında kalabilecek kişiler ile ve dışarı ile irtibat kurmaya çalışmak,hareket etme imkanı varsa,onlara yardım etmeye ve dışarıdan gelebilecek kurtarma ekiplerine yerini ve durumunu bildirmeye,su ve gıda bulunabilecek alanlara ulaşmaya ve oksijen alışverişini sağlamaya çalışmak, bu esnada mümkün olduğunca az güç ve enrji tüketmeye dikkat etmek.Eğer enkaz altında kıpırdayamayacak durumda kalınmış ise,fazla hareket etmemek,fazla enerji tüketmemek,ses ile yerinizi belli etmeye çalışmak, düzenli ve periyodik sesler çıkarmaya çalışmak ve muhakkak kurtarılacağını düşünmek.Araç içinde iken,deprem hissedildiği anda paniğe kapılmadan aracı yolun kenarına çekmek,Ani fren yaparak arkadan gelen araçları tehlikeye atmamak,Yüksek binalardan uzak durmak,açık bir alana park etmek,Yolda meydana gelebilecek yarık ve çatlaklara dikkat etmek,Acil yardım araçlarına engel olmamak için mümkün olduğunca yol dışına park etmek,Belirli bir müddet trafiğe çıkmamak.
En geçerli önlem : Mümkün olduğu takdirde,insanın insan gibi muamele gördüğü,hayvanlar’dan daha üstün görüldüğü,gerek kendisinin gerekse çocuklarının istikbalinden endişeye düşmeyeceği,vatandaşlarından herhangi birisinin parmağına iğne batsa o acıyı hisseden devlet adamlarının yönettiği,insanları birbirine saygılı ve sevgili,rüşvetin,hırsızlığın,arsızlığın itibar görmediği bir başka ülkeye göçetmek veya en azından çocuklarının bunu yapmasını sağlamaya çalışmak.Bu konuda pek çok alternatif halihazırda mevcut.

5-Yangınlar : Sayısız sebeplerden ve hemen hemen her ortamda meydana gelmekte olup en sık rastlanan felaketlerden birisidir.Halen Yangınların doğal nedenlerden oluşma oranı 1000'de 9 oranındadır.Geri kalan oranın tamamı insanların ihmal ve tedbirsizliklerinden meydana gelmektedir.Ölüme sebebiyet verme oranı 100'de 3'tür.
Emniyet Tedbirleri : Ormanlık ve sık bitki örtüsü olan alanlarda,sigara içmemek,ateş yakmamak,camdan mamul veya parlak yüzeyli herhangi bir madde veya metali bu alanlara atmamak,(atılmış sigara paketlerinin içerisindeki aluminyum folyo kaplı kağıtların bile yangına sebebiyet verdiği tesbit edilmiştir.)yanıcı veya çabuk tutuşabilen kimyasal maddelerin ambalajlarını bırakmamak.İşyerlerinde ve konutlarda,yangın tesisat ve alarm sistemi(duman veya ısı dedektörü ile siren sistemi) yaptırmak,yeterli sayıda yangın söndürme cihazı bulundurmak,katlı binalarda yangın merdiveni ve acil çıkış kapıları bulundurmak,elektrik tesisat ve tertibatlarını dış temasın olmayacağı şekilde veya izoleli yapmak,akım gücüne uygun termik şalter ile irtibatlandırmak,yanıcı,parlayıcı,patlayıcı maddeleri bulundurmamak veya bu tür maddelerin bulunduğu alanları ayrı bölümler haline getirmek ve bu alanların serin ve hava dolaşımına müsait olmasını gözetmek.Bu bölgelerde sigara içilmesini,kaynak,taşlama yapılmasını yasaklamak. İçerisinde basınçlı madde bulunan tüp,depo gibi şeylerin etrafını izole etmek,sağlam bölmeler içerisinde veya çalışılan veya yaşanılan ortamların dışında veya uzağında bulundurmak.Çocukların erişebileceği yerlerde çakmak,kibrit gibi şeyler bulundurmamak vs.Ekilen tarla ve arazilerde hasat'tan sonra kalan sap ve kökleri(anız)yakarak yok etme yöntemini kullanmamak.(Anız Yakmak T.C. Kanunlarının 3 ayrı maddesinde cezai müeyiddelerle yasaklanmıştır.)
Bireysel Tedbirler : Ormanlık veya sık bitki örtüsü bulunan arazilerde meydana gelen yangınlarda eğer yangın henüz başlangıç aşamasında ve söndürülebilir durumda ise ve çevrede bulunanan insanlar varsa onlarıda haberdar ederek müdahale etmeye çalışmak aksi takdirde rüzgarın esme istikametine doğru hızla uzaklaşmak ve en yakın yerleşim biriminde ilgili birimlere ihbar ve ikaz etmek,eğer imkan varsa söndürme çalışmalarına iştirak etmek.İşyerleri veya konutlarda,öncelikle çevredekileri alarm,kampana veya ses vasıtasıyla ikaz etmek,elektrik şalter veya sigortalarını kapatmak,çocuk,yaşlı,hasta veya sakat kişileri ve yanıcı,parlayıcı patlayıcı maddeleri ve basınçlı kap veya tüp veya tüpgazı uzaklaştırmak,yangına türüne uygun alet veya maddelerle müdahale etmek. (Örneğin petrol,tüpgaz veya doğalgaz,plastik,kauçuk ve elektrik yangınlarında kesinlikle su ile söndürme yapılmaz.Bu tür yangınlarda,kimyevi toz veya köpük kullanılmalı,söndürme işlemine yanan bölgenin en uç ve en alt noktasından müdahale edilmelidir.)Duman zehirlenmesi ihtimaline karşı eğer maske varsa takmak yoksa ıslatılmış bir kumaş veya bez ile ağız ve burunu kapatmak,saçları örtmek,naylon veya sentetik kumaştan yapılmış giysileri çıkarmak,çıplak el ile aleve müdahale etmemek,söndürme ihtimali görünmeyen durumlarda yangın mahallinden veya alevlerden uzaklaşmak,dışarı çıkma ihtimali olmayan hallerde olabilecek en uzak noktaya gitmek.
6-Erezyon : Ağaç ve bitki örtüsünün yok edilmesi,Yangınlar gibi belirli sebeplerden meydana gelmektedir.Ayrıca akarsuların ve nehirlerin yoğunluğu da bir etkendir.Dünyanın birçok bölgesi bu tehlikeye maruz kalmakla birlikte halen ülkemiz için en büyük tehlikelerin başında gelmektedir.Fakat,insanlarımızın bilinçsizliği ve umursamazlığı yüzünden çok geri planda kalmaktadır.Sadece bazı Belediyelerin,Kuruluşların ve TEMA vakfının olağanüstü gayretleri ve çabaları bu sorunu çözmeye yetmeyecektir çünki maalesef ülkemizdeki ağaç ve bitki örtüsü hızla yok edilmektedir.Ülkemiz üzerinden akmakta olan nehir sayısının fazla olması ise bu çöküşün hızlanmasına neden olmaktadır.Önemsenmeyen bu sorun gerçekte Ülkemiz için gelecekte çok büyük bir felaket olacaktır.
Emniyet Tedbirleri :Tahrip olan ağaç ve bitki örtüsünün en az iki misli yenileme yapmak,orman yangınlarına karşı hassas ve tedbirli olmak,akarsu kenarlarında,dik yamaçlarda ve eğimli yüzeylerde,kök yapısı sağlam,ortama uyum sağlayabilecek ağaçlandırma,setlendirme çalışmaları yapmak,doğal yaşamı muhafaza etmeye çalışmak,doğal park alanlarını çoğaltmak,konunun aciliyetini ve ehemmiyetini kavramak,bütün insanları bu çalışmalara katılmaya teşvik etmek,uluslararası bilgi ve yardım alışverişinde bulunmak,bütçeler oluşturarak bu bütçeleri doğru yerlere,doğru yöntemlerle kanalize etmek.
Bireysel Tedbirler :Konunun önemini kavramak,Çevredeki bitki örtüsünü korumak,orman yangınlarına karşı dikkatli ve tedbirli olmak,ağaçlandırma çalışmalarına gerek fiilen gerek ise madden iştirak etmek,insanları aynı şekilde hareket etmeye ikna etmek,bu çalışmaları yapan kurum ve kuruluşlara destek olmak,mümkün mertebe faal üye olmak.

7-Su ve Sel Baskınları :3/2'si su ile kaplı olan Dünyamızın en büyük felaketlerinden birisidir.Büyük çoğunluğu insan hataları nedeni ile ağır zarar ve tahribatlarla sonuçlanmaktadır.Halen büyük hasara neden olan felaketler içerisinde depremden sonra ikinci sırada gelmekte ve toplam ölümlerin % 30'u su ve sel baskınlarından oluşmaktadır.
Emniyet Tedbirleri :Ağaçlandırma yapmak,nehir,kanal,dere yataklarını kapatarak doldurmamak,bu bölgelerin yakınına ve çukur ve alçak bölgelerde yerleşim alanları yapmamak,yüksek ve sağlam köprüler inşa etmek,bu köprülerin ayaklarını yumuşak veya kaygan zemin üzerinde yapmamak,yeraltı kanalizasyon ve atıksu kanallarını büyük ve geniş inşa etmek,bu kanalların çıkışlarını denizlere veya nehirlerin havzalarına vermek,cadde,yol ve köprüler üzerinde suların birikmesini önleyecek giderler yapmak,giderlerin üzerlerine sağlam mazgallar koymak,sel veya su baskını tehlikesine maruz yerlerde yapılmış binaları sağlamlaştırmak,gerekirse bent veya setler inşa etmek,açık kanallar inşa etmek,bu felaket esnasında yüksek yerlerden suyla beraber gelebilecek toprak,taş akma ve kaymalarını önlemek için,kayma tehdidi bulunan yerleri betonlamak veya çelik ağ ile örtmek,aynı depremde olduğu gibi tetikte ve teyakkuzda bulunmak,acil müdahale ekip ve teşkilatlarında yeterli miktarda su tahliye pompası,vidanjör,bot bulundurmak,acil müdahale için geniş kapsamlı senaryolar hazırlamak.
Bireysel Tedbirler : Unutmayalım ki Gelecek Nesiller'de bizim yaşadığımız Dünya'da yaşayacaklar.Öyleyse gelin hep birlikte onlara güzel ve sağlıklı yaşayacakları bir istikbal verelim.Çünki üzerinde yaşayabileceğimiz sadece BİR DÜNYA'YA SAHİBİZ.Sanırım sizlerde aynı fikirdesinizdir.

 
Bilgistasyonu bugün 14 ziyaretçi (70 klik) tarafından ziyaret edildi.


Copyright © 2010 Bilgistasyonu » İletişim | » Tüm Servisler | » Reklam Ver | »Site Politikası | » Ziyaretçi Haritası

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol