-Bir yılan 3 yıl uyuyabilir. -Bal bozulmayan tek gıdadır. -Ördeğin sesi yankı yapmaz. -Denizyıldızlarının beyni yoktur. -Üzüm mikrodalga fırında patlar. -İnsan yılda en az 1460 rüya görür. -İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır. -Karınca iki hafta su altında yaşayabilir. -İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar. -Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar. -Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır. -"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur. -Dünyada insanlardan daha çok tavuk var. -Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir. -İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır. -Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz. -Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var. -Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar. -Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur. -El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar. -Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor. -Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz. -Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar. -Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır. -Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor. -Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer. -Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder. -Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır. -Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır. -13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz. -En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur. -Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir. -Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü. -İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner. -İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir. -Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır. -Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor. -ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır. -Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız. -Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır. -Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez. -Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı. -1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu. -Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller. -Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar. -Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır. -Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir. -Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür. -İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz. -Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır. -Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış. -En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer. -Kirpiler suda yüzer. -Salatalığın yüzde 96'sı sudur. -Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır. -Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir. -Çocuklar baharda daha fazla büyüyor. -Sigara çakmağı kibritten önce bulundu. -Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır. -Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir. -Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır. -Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır. -Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6. -Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69. -İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır. -Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır. -Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar. -Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur. -Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı. -Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962) -Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır. -Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur. -Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur. -Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler. -"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir. -(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor. -Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter. -Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor. -Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız. -Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır. -Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir. -ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor. -Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır. -Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor. -Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır. -Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir. -Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır. -Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır. -En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur. -Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür. -Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur. -Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch. -Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir. -ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır. -Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. -Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor. -Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır. -En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre) -1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi. -Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur. -Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir. -Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.

Depresyon çökkün duygu durumudur. Çökkün duygu durum ve kişinin daha önce ilgilendiği etkinliklerden ilgisini çekmesi, artik zevk alamaması, depresyonun önemli belirtileridir. Depresyondaki bir kişi ümidini kaybetmiştir; kendisini ve içinde bulunduğu çevreyi bomboş, anlamsız, zevksiz, değersiz hissedebilmektedir. Bu durum ruhsal bir acı gibi tanımlanabilmektedir. Kişiler artik ağlayamadıklarından yakınmaktadırlar. Enerji kaybı, okul ve iste başarısızlıklar, sorumlulukları yerine getirememe, yeni islere girişmekte isteksizlik, uykusuzluk Devamını Okumak İçin Tıklayınız …

18. yüzyıldaki bir deniz savaşında en çok denizciyi ne öldürmüştür? Adi bir kıymık. Hollywood filmlerinde gösterilenlerden farklıolarak 18. Yüzyılda kullanılan gülleler aslında patlamıyordu. Bunlar geminin gövdesini parçalayarak kocaman tahta kıymıkların yüksek bir hızla güvertede uçuşmasına neden oluyordu; bu kıymıkların isabet ettiği denizciler de ağır yaralar alıyordu.

1600 yıllık kuru fasulye bulundu Gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Muğla’nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Gümüşlük Beldesi'nde devam eden Antik Myndos Kenti kazıları çerçevesinde, Tavşan Adası’nda gün ışığına çıkarılan mezarlarda 1600 yıllık kuru fasulye bulundu. Kazı çalışmaları sırasında İ.Ö 4'üncü yüzyıla ait tapınak temelleri bulunduğu kesinleşti. Bulunan eserler arasında Roma İmparatoru Agustus'un, o dönem bölgede yaşanan büyük depreme yardımını anlatan taş yazıt, hamam, ayazma, tapınak, su kanalları, pişmiş topraktan yapılmış kap kacaklar, sikkeler, cam eşya parçaları ve iskeletler bulunuyor.

Ay nasıl kokar? Anlaşıldığı kadarıyla barut gibi. Ay’da yalnızca on iki kişi yürüdü ve bunlardan hiç biri özel uzay giysileri nedeniyle Ay’ı koklayamadı. Ancak Ay yüzeyinden kabine döndüklerinde yanlarında bu tozlardan bol miktarda sürüklüyorlardı. Astronotlar Ay’daki toprağın kara benzediğini, barut gibi koktuğunu ve tadının çok kötü olmadığını söylediler. Bu toprak büyük ölçüde, Ay’ın yüzeyine çarpan göktaşlarının yol açtığı silikon dioksitten meydana gelmektedir; bunun yanısıra demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de içerir.

Çıplak gözle kaç galaksi görülebilir? Beş bin? İki milyon? On milyar? Hayır, dört tane görebiliriz. Aslında oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan bir tanesi de içinde bulunduğumuz Samanyolu’dur.

Dünyanın en büyük şehri hangisidir? Resmi olarak Honolulu... . Hawaii eyaletinde 1907’de çıkarılmış bir yasaya göre Honolulu Şehri ve Honolulu İdari Bölgesi (County) aynı yeri ifade ediyor bu Honolulu şehrinin Büyük Okyanus’ta 2,400 km boyunca uzanan Kuzeybatı Hawaii adalarının kalanını da kapsadığı ve 5,509 km2’yle en büyük yüzölçümüne sahip şehir olduğu anlamına geliyor. Dünyanın en kalabalık şehri ise 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km2lik yüzölçümüyle Mumbai’dir: Km2 başına 29,042 kişi! Eğer bütün anakent alanı dahil edilirse en kalabalık şehir, 13,500 km2 üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişiyle Tokyo olur.

Şu ana kadar yaşamış en tehlikeli hayvan hangisi? Bu sorunun cevabı açık ara sivrisinek...Şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısını (muhtemelen 45 milyar kadar) dişi sivrisinekler tarafından öldürdü. Günümüzde bile her 12 saniyede bir kişi sivrisineklerden kaynaklanan sebeplerle hayatını kaybediyor.

En yüksek dağ nerede? Dünya’da değil, Mars’ta... Dev volkan Olympus Dağı (Latincede Olympus Mons) güneş sistemindeki ve bilinen evrendeki en yüksek dağdır. 22 km yüksekliğindeki Olympus Dağı Everest’ten üç kat daha yüksek. 624 km genişliğindeki bu dağ Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.

Evrendeki en soğuk yer nerededir? Finlandiya’da. Helsinki Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekip 2000 yılında bir rodyum parçasını, mutlak sıfırdan (-273oC) derecenin on milyarda biri kadar daha yüksek bir sıcaklığa kadar soğuttu.Laboratuarlarda oluşturulan bu son derece düşük sıcaklıklar dikkate değerdir. Derin uzayda bile sıcaklık -245oC’nin altına nadiren düşer. Bunun bilinen tek istisnası, Avustralyalı gökbilimciler tarafından 1979’da saptanan Bumerang Nebulası’dır. Bu nebula bir bumeranga (ya da bir papyona) benzer. Merkezinde, Güneş’ten üç kat daha ağır, ölmekte olan bir yıldız vardır.

Evren ne renktir? Resmi olarak bej rengindedir. 2002 yılında, Johns Hopkins Üniversitesi’nden Amerikalı bilimciler, Avustralya Kırmızıya Kayan Galaksileri İnceleme Kurumu’nun topladığı 200,000 galaksi ışığını inceledikten sonra evrenin soluk yeşil renkte olduğu sonucuna vardılar. Ancak birkaç hafta, hesaplamalarında bir hata yaptıklarını ve evrenin aslında daha çok köstebek derisi renginin kasvetli bir tonu olduğunu itiraf etmek durumunda kaldılar.

Fillerin ilginç sırrı Bilim adamları, fillerin bacaklarının dört çeker araç tekerlekleri gibi hareket ettiğini söyledi. Londra Üniversitesi Kraliyet Veteriner Kolejinde görev yapan John Hutchinson ekibi tarafından yapılan araştırmada, fillerin yürüyüşü ve koşuşu özel kameralarla gözlemlendi. Araştırmalarının sonucunda fillerin bacaklarının dört çeker bir arazi taşıtının tekerlekleri gibi hareket ettiğini gören bilim adamları, bunun hayvanın her bacağını hız kazanmak ve fren yapmak için kullanabildiği anlamına geldiğini belirtti. Daha önce 4 ayaklı tüm hayvanların ön ayaklarını fren, arka ayaklarını ise hız kazanmak için kullanmak suretiyle bacakları arasında iş bölümü yaptığı düşünülüyordu. Ancak araştırmanın sonucu, bunun filler için geçersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları filleri 4 ayaklı diğer hayvanlardan ayıran bu hareket özelliklerinin, onların iri gövdelerinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.

İlk Amerikan Başkanı kimdir? Peyton Randolph... Randolph, George Washington’dan önceki on dört Kıtasal Kongre (ya da “Kongre’de Biraraya Gelmiş Birleşik Devletler”) Başkanının ilkiydi. Kıtasal Kongre, şikayetlerini İngiliz Tahtı’na iletmek için 13 koloni tarafından oluşturulmuş müzakere organıydı.

Roma yanarken Neron ne yapıyordu? Kesinlikle yanan şehri seyrederken lir çalıp şarkı söylemiyordu. Yangın çıktığı sırada Neron yangının 56 km uzağında, deniz kenarındaki yazlık evindeydi. Neron haberi alınca hızla Roma’ya gitti ve yangın söndürme çabalarının sorumluluğunu üstlendi.

Bir kırkayağın kaç tane ayağı vardır? Kırkayak kelimesi, Latince “yüz ayak” anlamına gelen centipeda kelimesinden gelmektedir. Kırkayaklar yüz yılı aşkın bir süredir kapsamlı bir biçimde incelenmelerine karşın tam olarak yüz ayağa sahip bir örneğine rastlanmamıştır. Türkçe’deki adlarına bakarak bu hayvanların kırk ayaklı oldukları da söylenemez.

İstasyon

Bilgistasyonu

BilgiForum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Dikkat: Forum Kurallarını Okumak İçin Tıklayınız!



BilgiForum - Güzel Sanatlar ve Edebiyat

Burdasın:
BilgiForum => Edebiyat => Güzel Sanatlar ve Edebiyat

<-Geri

 1 

Devam->


vakitsizsevgi
(şimdiye kadar 56 posta)
05.08.2010 11:04 (UTC)[alıntı yap]

1.ÜNİTE
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT

1.GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
SANAT:

İnsanların kendileri ve doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerinin çizgi,renk,biçim,ses,söz ve ritim gibi unsurlarla güzel ve etkili bir üslupla ifade edilmesidir.

Sanat eseri;
-İnsanla birlikte var olmuştur.
-İnsanların ihtiyaçlarından doğmuştur.
-İnsanın kendini anlatma biçimlerinden biridir.
-Sanatçının yorumunu yansıtır.
-Kendine özgü bir iletişim aracıdır.
-Kendi anlamından öte;okunduğu,seyredildiği ve duyulduğu yerde kazandığı anlamı vardır.
-Dış dünyanın yorumlanarak değiştirilmesi sonucunda ortaya çıkar.
-Öğretmez,açıklamaz;sezdirir,çağrıştırır,hissettirir,duyurur,hatırlatır ve bunlara bağlı olarak bunlar çerçevesinde düşündürür.

Sanatçı,malzemeyi kendi bakış açısına göre seçer,ayıklar,değiştirir,yorumlar,yeniden ortaya koyar.

Sanat etkinliği yeni bir yapı kurma,şekil verme girişimidir.

Sanat,gerek üretim gerek anlamlandırma bakımından bireyseldir.


Sanat eserinin temel nitelikleri:
-Güzellik-etkileyicilik-özgünlük-öğreticilik-evrensellik-yaratıcılık

Sanat-Zanaat farkı:

Zanaat,yaratıcılık istemeyen,öğrenme yoluyla kazanılıp el becerisiyle geliştirilen alanları ifade eder.
Zanaat eserleri bir yarara yöneliktir.Bir çıkar için yapılır.
Zanaatta tekrar edilen biçimler söz konusudur.


Sanatta amaç güzellik,derinlik;coşku,estetik zevk ve heyecan uyandırmaktır.
Sanat eseri tektir,biriciktir ve bir yaratıcılığın eseridir.

Güzel Sanatların Doğuşu:
Güzel sanatların doğuşunda insanın veya toplumun kendini ifade etme isteğinin,bireysel ve toplumsal ihtiyaçları karşılama çabasının,inançları yaşama duygusunun,doğaya şekil verme etkinliklerinin payı vardır.

Güzel Sanatların Sınıflandırılması:
Sanat eserleri kullanılan malzemeye göre sınıflandırılır.

İşitsel (fonetik ) sanatlar:Edebiyat,müzik
Görsel (Plastik) sanatlar:Resim,heykel,mimari,hat,minyatür,tezhip
Dramatik (Ritmik) sanatlar:Tiyatro,opera,bale,dans,sinema

Bilim ile güzel sanatlar arasındaki farklar:
-Sanat canlandırma;bilim açıklamadır yani bilim bütünüyle gerçek ve nesnel;sanat kurgusal ve özneldir.
-Bilimde doğruluk sanatta güzellik aranır.
-Bilim nesnelerin nedenlerini anlamamızda sanat ise onların biçimlerini görmemizde yardımcı olur.
-Bilim geneldir,kişiye göre değişmeyen gerçekleri açıklar;sanat kişiseldir,bireysel duyguları,hayalleri yansıtır.
-Bilim akla;sanat ruha hitap eder.
-Bilim beş duyuyla algılanabilen gerçekler odaklanır;sanat duygular,korkular,inançlarla ilgilenir.

Güzel Sanatların İçinde Edebiyatın Yeri:
Edebiyatuygu,düşünce ve hayallerin sözlü veya yazılı olarak,etkili ve güzel bir şekilde anlatılmasıdır.
Malzemesi kelimelerdir ve dille gerçekleştirilir.Amacı;dili anlamlı ve güzel bir tarzda kullanmaktır.

Özellikleri:
-Edebi eser planlıdır,gelişigüzellik yoktur;özgündür.
-Edebiyatın temelinde kurgu vardır;gerçeklerle beslense bile bunu belli bir kurguyla anlatır.
-Yarar sağlama ikinci plandadır;en önemli öğe estetiktir.
-Üslup çok önemlidir.


Edebiyat-Güzel Sanatlar İlişkisi:
-Edebiyat en çok resim ve müzikle içli dışlı olmuştur.Bunun nedeni sözün ahenk ve betimlemeye uygun olmasıdır.
-Edebiyat sineme ve tiyatroya da kaynaklık etmektedir;özellikle klasikleşmiş eserler sinema ve tiyatroya uyarlanmaktadır.

2.EDEBİYATIN BİLİMLERLE İLİŞKİSİ
Edebiyatın birinci ve en önemli konusu ‘tarihi,psikolojik ve sosyal bir varlık olan insan’dır.Bu bakımdan edebiyatın,insanı ve toplumu değişik yönleriyle inceleyen ‘psikoloji,sosyoloji,tarih,felsefe,coğrafya,din’ gibi bilim dallarıyla yakın ilişkisi vardır.

Tarih:
Tarih bilimi olayları neden-sonuç ilişkisi içinde açıklar.Edebi metinlerde de sosyal çevreden ve her türlü insan ilişkisinden söz edilir.Bunun incelenmesinde tarihin metodundan yararlanılır yani neden-sonuçlar üzerinde durulur.

Tüm edebi eserler,kendi çağının renk ve zevklerini yansıttığı için tarih bilimi için birer bilgi ve belge niteliği taşır.
Ayrıca tarihi olaylar edebi metinler konu-malzeme olur.

Sasyoloji:
Sosyolojinin ana konusu toplumdur.Edebi metinler de sosyal çevreyi yansıtır.Yani edebi metinle onun ortaya çıktığı sosyal çevre arasında bağ vardır.

Psikoloji:
Psikoloji insan davranışlarını inceler.Edebi metinler de yazarının veya başkalarının hayatlarından izler taşır;sanatçısının duygu,düşünce ve ruh halini yansıtır;psikolojik durumuna ait ipuçları taşır.

Felsefe:
Sanatçı eserini ortaya koyarken değişik felsefi görüşlerin etkisinde kalabilir.Ama bunlar açık değildir;eserin içine sindirilmiştir.İşte bu durumda felsefe biliminin bilinmesiyle anlaşılabilir.

3.DİLİN İNSAN VE TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
İnsan İletişim ve Dil İlişkisi:
Dil,düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan ses,işaret ya da hareketlerin bütünüdür.
Dil,iletişimde yüklendiği işlevlere göre anlam ve ses değeri kazanır.
Dil,toplumda yaşayan herkesin kullandığı sözlü bir araçtır;dolayısıyla herkesindir.Açık ve anlaşılırdır.Kullanıldığı yere göre değişik özellikler taşır.Kullanıldığı yere,zamana,kişiye,konuya göre değişir.Konuşulan kişiye göre farklı sözcükler kullanılır.

Dil-Kültür İlişkisi
Kültür,bir milletin veya bir topluluğun tarihsel süreç içinde oluşturduğu her türlü ortak değerdir.İnsanların yaşamış olduğu olaylar,edinmiş oldukları birikimler dile yansır.
Dil,kültürün zenginleşmesine katkı sağlar.Türküler,halk hikayeleri,masallar gibi pek çok kültürel değer birer dil ürünüdür.
Dil,kültürel değerlerin korunmasını,kayıt altına alınmasını sağlar.
Aynı dili kullanan toplumlar,ortak kültür değerleri ortaya koyarlar.
Kültürel birikimler dil ile nesilden nesile aktarılır yani dilin,kültürün taşıyıcısı olma rolü vardır.Dil,kuşaklar arasındaki bir kültür köprüsüdür.
Dildeki gelişmişlik,kültürdeki gelişmişliğin göstergesidir.

Edebiyat,Dil ve kültür İlişkisi
Edebiyat,kültürün bir parçasıdır.Dil;edebiyat ve kültürün taşıyıcısıdır.Bundan dolayı dil,edebiyat ve kültür birbirine bağlıdır.
Yazar ve şairler,eserlerinde içinde bulundukları çevreyi ve kültürü dille yansıtırlar.Bu da dil,edebiyat,kültür ilişkisini yansıtır.

Dilin Önemi ve Özellikleri
Dil,insana özgü bir iletişim aracıdır.İnsan,birey olarak düşünme yetisini dil aracılığıyla geliştirir.
Dil;
-Seslerden örülmüş canlı ve doğal bir yapıdır.
-Temeli,insanın var oluşuyla başlar.
-Kuralları bilinmeyen bir zamanda belirlenmiş bir gizli antlaşmalar sistemidir.
-İnsanların ortak malıdır.

Dilin Tarihi ve Sosyal Yönü
Ortak bir dil milleti millet yapan unsurların başında gelir.Dil,din ve kültür bir milletin en temel değerleridir ve bunların korunması dilin korunmasına bağlıdır.
Dil,milletlerin tarihine de ışık tutar;her türlü tarihi ve sosyal olay dil ile sonraki kuşaklara aktarılır.Milli birlik ve beraberlik de toplumu birbirine bağlayan dil ile sağlanmaktadır.
Dil,sosyal yapının ve kültürün en önemli aynasıdır.Bu bakımdan dil,milletleri birbirinden ayıran en önemli özelliktir.

Konuşma Dili-Yazı Dili Farkı
Yazı dili toplumun ortak dilidir;daha ölçülü ve kurallıdır.Konuşma dili ise bir toplumda bireyin içinde bulunduğu sınıf,yaş,mesleğe göre değişir

Dilin Kullanımındaki Farklılıklar
Bilimsel eserlerde nesnel,açıklayıcı ve anlaşılır bir dil kullanılır.Kesin olanı ifade edecek bir yapı söz konusudur;duygular katılmaz.
Felsefi eserlerde kavramlar ve terimler ön plandadır.
Günlük konuşmalarda ihtiyacı gidermeye yönelik bir dil kullanılır,en yalın bir biçimde istekler,duygu ve düşünceler dile getirilir.
Edebi eserlerde etkileyici bir canlandırma gücü vardır.Burada dil en işlenmiş,en sistemli,en planlı şekliyle karşımıza çıkar.Dilin bütün olanaklarından yararlanılır,mecazlara,imgelere,söz sanatlarına yer verilir.Her okuyan farklı şeyler anlayabilir,yoruma açıktır.

4.METİN
Metin,bir yazıyı biçim,anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin bütünüdür;dille değişik düzeylerde iletişim kurmanın aracıdır.
Metnin niteliğini,anlatma ve anlaşmanın amacı belirler.Verilmek istenen mesaja göre metin oluşturulur.Bu mesaj,metnin türünü,boyutunu,anlatım biçimini ve dil özelliklerini belirler.Ayrıca hitap edilen kitlenin özellikleri de belirleyici bir unsurdur.

Metinde temel iki ilişki ağı vardır:
Bağlaşıklık:Metni oluşturan sözcük ve cümlelerin dil bilgisi kurallarıyla birbirine bağlanmasıdır.
Bağdaşıklık:Metni meydana getiren parçalar arasındaki anlam ilişkisidir.
Metnin anlaşılabilir ve tutarlı olması,bu ilişkiler ağının niteliği ile yakından ilişkilidir.
Bir metni oluşturan parçalar,metnin tamamıyla bir anlam ve değer kazanır.

Metinlerin Sınıflandırılması
Metinler amaçlarına,hedef kitlelerine,anlatım biçimlerine göre,gerçeklikle ilişkilerine göre öğretici metinler ve sanat metinleri olarak ikiye ayrılır.
Sanat metinlerine edebi metinler adı verilmektedir.

Sanat Metinlerinin Diğer Metinlerden Farkı
1.Sanat metinlerinin göndergesi (ana düşüncesi) kendi içindedir(saklıdır),diğer metinler göndergeyi anlatır,açıklar,yorumlar.
2.Sanat metinlerinin tek anlamı yoktur,birden çok anlamı vardır yani sanat metinleri her okunduğunda yeni anlamlar çıkarılabilir.
5.EDEBİ METİN
Edebi Metnin Tanımı ve Özellikleri
Edebiyat eseri özelliği taşıyan,herhangi bir edebi türde yazılmış eserlere edebi metin denir.
-Edebi metinlerde mecazlı ifadeler,yan anlamlar yeni çağrışım ve duygu değerleriyle süslenen bir dil kullanılır.
-Edebi metinlerin amacı öğretmek değil;duygu,düşünce ve hayallerle insanda heyecan ve hayranlık uyandırmaktır.
-Her okunduğunda yeni çağrışımlar yapar.
-Dil estetik ve şiirsel bir işlev kazanır.
-Sanat amacıyla üretilir.
-Gerçekler,sanatçının kendi düş gücüyle harmanlanarak yeniden kurgulanır.
-Sağlam düşünceli,güzel anlatımlı,özlü ve özgündür.
-Özenle beslenmiş,işlenmiş bir dil ve anlatımla oluşturulur.
-Yazıldıkları dönemi yansıtırlar.

İnsanların Kendilerini İfade Etme Biçimleri

Anlatmaya ve Göstermeye Dayalı Metinler
Anlatmaya dayalı metinlerde cümle ve paragraf gibi birimler olay eksenlidir.Bu metinler,birbiriyle bağlantılı olaylar ve tema örgüsünden oluşur.
Bu metinlerde olay örgüsü yaşanmaz;düzenlenir,kurgulanır.Yaşanmış gerçeklerle yaşanabilecek gerçekler harmanlanarak verilir.Gerçekler kurgulanarak anlatılır yani metnin içine sanatçının yaratıcılığına bağlı hayali unsurlar da girer.

Coşku ve Heyecana bağlı Metinler (Şiir)
Bu metinlerde birimler mısra,beyit,kıt’a (dörtlük),bend gibi isimler alır.Bu birimler duygu’ ya dayalı bir tema etrafında birleşerek bir bütünü meydana getirir.

Edebiyat ve Gerçeklik
Gerçek ve gerçeklik,somut ve nesnel varlık anlamına gelmektedir.Dış dünyadaki tüm nesnel varlıklar,koşullar ve durumlar gerçekliğin kapsamına girer.
Edebi eserler kurmaca eserlerdir.Kurmaca gerçek olmayan demektir.Edebi metinde gerçeklik yorumlanarak anlatılır.Edebi eserde anlatılanlar,gerçek ve somut olan günlük hayattaki olayların kurgulanmış şekilleridir.
Edebi metinde,edebi metnin konusu olan insan çevresinde yaşanan ve görülenler az çok değiştirilerek betimlenir.Günlük hayatın içindeki her şey edebi metinde kendine yer bulabilir.
Edebi metin,yazıldığı dönemin her alandaki özelliklerini kurmacanın olanaklarıyla değerlendirir.Bu yönüyle gerçeklik,en geniş ve özgün kapsamıyla romanlarda yansıtılır.
Edebi metinde gerçekliği dile getirmede kültür unsurlarından da yararlanılır.





Bütün konular: 138
Bütün postalar: 138
Bütün kullanıcılar: 11
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
Bilgistasyonu bugün 36 ziyaretçi (161 klik) tarafından ziyaret edildi.


Copyright © 2010 Bilgistasyonu » İletişim | » Tüm Servisler | » Reklam Ver | »Site Politikası | » Ziyaretçi Haritası

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol